Zamlarla ilgili genel görüşme talebine red: Olağanüstü toplanan TBMM 1 Ekim'e kadar tatile girdi

TBMM Genel Kurulu, CHP'nin önerisi üzerine KDV ve ÖTV oranlarının yükselmesi ve temel ihtiyaç ürünlerindeki fiyat artışı nedeniyle oluşan sorunlara çözüm bulunması amacıyla bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesini görüşmek için olağanüstü toplandı. CHP'nin 'genel görüşme' önerisi Genel Kurul'da kabul edilmedi, TBMM 1 Ekim'de toplanmak üzere tatile girdi.

TBMM Genel Kurulu, CHP'nin önerisi üzerine KDV ve ÖTV oranlarının yükselmesi ve temel ihtiyaç ürünlerindeki fiyat artışı nedeniyle oluşan sorunlara çözüm bulunması amacıyla bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesini görüşmek için olağanüstü toplandı. CHP'nin 'genel görüşme' önerisi Genel Kurul'da kabul edilmedi, TBMM 1 Ekim'de toplanmak üzere tatile girdi.

Meclis Genel Kurulu olağanüstü toplantısı, CHP'nin çağrısı üzerine gerçekleşti. Toplantıda, CHP'nin "KDV ve ÖTV oranlarının yükselmesi ve temel ihtiyaç üzerindeki fiyat artışı nedeniyle oluşan sorunlara çözüm bulunması amacıyla genel görüşme yapılması" önergesi ele alındı. Ancak yapılan oylama sonucunda CHP'nin önergesi Genel Kurul tarafından kabul edilmedi.

Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplanan Genel Kurul'da, elektronik yoklama yapıldı ve yeter sayı sağlandı. Böylece ön görüşmeler başladı. Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ve MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, önerge üzerinde konuşma gerçekleştirdi. Ayrıca Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da Genel Kurul çalışmalarına iştirak etti.

 CHP'nin önerisi Genel Kurul'da reddedildi ve genel görüşme yapılmama kararı alındı. Bu kararın ardından Meclis 1 Ekim tarihine kadar tatile girdi.

Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ'ın konuşması

Saadet Partisi Grubu adına konuşan Selçuk Özdağ, asgari ücret ve emekli maaşlarındaki huzursuzluğa dikkat çekerek, kamu çalışanları ve emeklilerin mağduriyetlerini gidermek gerektiğini vurguladı. Özellikle deprem bölgesinin kalkınması için öneriler ve projeler sunduklarını, tüm kesimlerin gönlünü almanın önemli olduğunu ifade etti.

Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının Meclisin toplanma gerekçesini haklı çıkardığını belirtti ve memurlar, emekliler ve işçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi için kanuni düzenlemeler yapılmasını talep etti. Hızla artan enflasyon ve zamların vatandaşları zor durumda bıraktığını dile getirerek, bu durumun altı aylık bir süre boyunca daha da zorlaşacağına dikkat çekti.

Özdağ, iktidarın seçim öncesi vaatlerini gerçekleştiremediğini ve halkı aldatmaya devam ettiğini ifade etti. AK Parti hükümetini halkı çaresizliğe hapsetmekle suçlayarak, ekonomik çöküşün sorumlusu olarak gösterdi. Ayrıca, doğal kaynakların talan edilmesi, ekonomik politikaların yanlışlığı ve yabancılara Türk vatandaşlığı verilmesi gibi konularda eleştirilerde bulundu.

Muhalefet olarak iktidarın yanlış politikalarına karşı çıkmak istediklerini ancak oylarının reddedildiğini belirten Özdağ, halkın sıkıntılarının arttığına ve iktidarın vatandaşları yalan söyleyerek aldatmaya devam ettiğine vurgu yaptı. Zamların ve vergilerin arttığı bir dönemde vatandaşların zor günler geçirdiğini dile getirdi ve iktidarın faizleri artırması ve ekonomiyi düzeltme çabalarının başarısız olduğunu savundu.

Konuşmasında, ekonominin kötüye gitmesi ve halkın yoksullaşması karşısında iktidarın çözüm sunamadığını ve vatandaşların umutlarının boşa çıktığını ifade etti. Dış dünyadan yardım almak yerine kendi iç kaynaklarını kullanması gerektiğini söyleyerek, vatandaşların yaşadığı sıkıntıların farkında olmadığını iddia etti.

Özdağ, iktidarın söz verdiği maaş zamlarının gerçekleşmediğini ve vatandaşların zor şartlar altında hayatlarını sürdürmeye çalıştığını belirtti. Emeklilerin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini vurgulayarak, iktidarın ekonomik politikalarının başarısız olduğunu öne sürdü. İktidarın özgürlükleri kısıtladığını ve demokrasi endeksine göre düşük sıralarda yer aldığını eleştirdi. 

Selçuk Özdağ sözlerini şöyle tamamladı:

"Ben buradan vatandaşlarıma sesleniyorum: Bugünkü iktidar seçimi kazanmış olabilir; kazanmıştır, doğrudur ama bugünkü iktidardan beklentimiz şudur: Biz burada bu zamların -özellikle motorlu taşıtlar vergisinden akaryakıta kadar- bunların geri alınmasını talep ediyoruz. Bir diğer taraftan, emeklilere verilen zam -yüzde 25- yetersiz, memurlar ve işçilere verilen zam da yetersiz, ayrıca seyyanen zamların verilmesini talep ediyoruz. Gelin, bu kanunu çıkartalım ve buradan bütün milleti biz özgür yapalım, mutlu yapalım ve de insanlarımıza güzel bir Türkiye'de yaşama imkânları sağlayalım."

İYİ Parti'li Müsavat Dervişoğlu'nun mesajları

İYİ Parti Grubu adına konuşan Müsavat Dervişoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ekonomik sorunlara ve hükümetin yanlış politikalarına değindi. Konuşmasında aşağıdaki mesajları verdi:

Dervişoğlu, Meclis'in olağanüstü toplantısına, İçtüzük gereği yeterli sayıda milletvekilinin talebi üzerine Meclis Başkanı tarafından davet edildiğini belirtti.

Yeni yapılan seçimlerle yüzde 65'e yakın bir oranda değişen Parlamento'nun, hızlı bir şekilde yasama çalışmalarına başladığını ve uluslararası anlaşmaları kanunlaştırarak performans sergilediğini vurgulayan Dervişoğlu, Meclis'in tatil yapmasının kabul edilemez olduğunu ve milletin zamlarla mücadele ettiği bir dönemde Meclis'in tatil yapmaması gerektiğini ifade etti.

Dervişoğlu, Meclisin, Türk milletinin onuru olduğunu ve milletvekilleri görevlerini yerine getirmediği zaman bile millete hizmet ettiğini vurguladı. Meclisin tatil yapmaması gerektiğini ve görevinin başında olması gerektiğini belirtti.

Dervişoğlu, siyasetin hakların doğru kullanılmasıyla meşruiyet kazanacağını ve bu hakların suistimal edilmemesi gerektiğini söyledi. Dervişoğlu, siyasetçilerin ciddiyetinin sorgulanacağını ve güvenilirliğinin zedeleneceğini dile getirdi.

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi ve yapılan zamların halkı zor durumda bıraktığını belirten Dervişğlu, Türkiye'nin vaat edilen istikrar ve refahı yaşayamadığını, yanlış ekonomi politikalarıyla karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Enflasyonla mücadele konusunda hükümetin yeterli bir programı olmadığını ve faiz artışı yaparak enflasyonu kontrol edemediğini vurgulayan Dervişoğlu, Türkiye'nin enflasyonla mücadele edebilmesi için etkili bir ekonomi politikasına ihtiyacı olduğunu bildirdi.

Emeklilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti ve emekli maaşlarının yetersiz olduğunu belirten Dervişoğlu, hükümetin emeklilere verdiği zamın yetersiz olduğunu ve söz konusu kesimlerin hayat pahalılığının altından kalkamadıklarını dile getirdi.

Türkiye'nin yeni bir başlangıca ihtiyacı olduğunu ve demokrasi, hukuk ve adaletin önemini vurgulayan Dervişoğlu, "hayal projeleri yerine demokrasi ve hukuktan geçen bir çözümün mümkün olduğunu" belirtti ve "istibdat yerine hürriyetin önemine" değindi.

 

MHP'li Aksu'nun sözleri

 

MHP Grubu adına konuşan İsmail Faruk Aksu, önergenin içeriğiyle ilgili eleştirilerin gerçekçi olmadığını öne sürdü. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle ilgili yapılan değerlendirmelerin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Aksu, Türkiye'nin hâlen cumhuriyet sistemiyle yönetildiğini ve halk tarafından onaylanan bir süreçle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini hatırlattı. Aksu, cumhuriyetin temel niteliklerinin korunduğunu ve Türkiye'nin yeni sisteme geçişiyle önemli başarılar elde ettiğini belirtti.

Aksu, depremlerin Türkiye'nin ekonomisine olan etkisini vurgulayarak, depremlerin yol açtığı felaketin ekonomik etkilerinin hızla ortadan kaldırılması için büyük çaba sarf edildiğini dile getirdi. 6 Kasım'daki Kahramanmaraş merkezli depremler sonucunda 11 il ve 14 milyon insanın büyük yıkıma maruz kaldığını ve bu durumun acilen çözüme kavuşturulması gerektiğini belirten Aksu, ek bütçede depremden zarar gören vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması ve kamu idarelerinin zararlarının giderilmesi için önemli ödeneklerin ayrıldığına dikkati çekti.

MHP'li Aksu, kamu harcamalarındaki artışın ikinci önemli sebebini kamu çalışanları ve emeklilerin aylık ve ücretlerinde yapılan iyileştirmeler olarak açıkladı. Aksu, bu iyileştirmeler arasında toplu sözleşmeyle kararlaştırılanın üzerinde artış yapılması, en düşük memur maaşının yükseltilmesi, emekli bayram ikramiyeleri ve en düşük emekli aylıklarının artırılması, EYT mağduriyetinin giderilmesi, ek gösterge düzenlemesi ve diğer sosyal yardımların yer aldığını anlattı.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, üreten, istihdam yaratan, gelir dağılımını adil hale getiren bir ekonomik ve toplumsal düzenin tesis edilmesini öngördüklerini vurgulayan Aksu, vergi düzenlemeleri ve mali yapıda yapılacak düzenlemelerle kamu harcamalarında israfın önleneceğini, kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınacağını ifade etti. Aksu, hedeflerinin Türkiye'nin milli birlik ve kardeşlik ruhuyla zorlukların üstesinden gelebileceği, yüksek refah standartlarına ulaşacağı bir geleceği inşa etmek olduğunu bildirdi.

 

Yeşil Sol Partili Beştaş'ın mesajları

Yeşil Sol Parti adına konuşan Meral Danış Beştaş, Türkiye'nin en önemli gündeminin ekonomi olduğunu ve AKP-MHP iktidarının ekonomi politikalarının sorunlara yol açtığını söyledi. Beştaş, ülkenin enflasyon, işsizlik, yoksulluk, borçluluk, geçim sorunu, hayat pahalılığı, sefalet, açlık gibi ekonomik sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurguladı.

Beştaş, yanlış politikaların ekonomideki olumsuz etkilerini işaret etti. Beştaş, Türkiye'de enflasyon, işsizlik, döviz kurları, dış ticaret açığı, dış borç ve CDS primi gibi ekonomik göstergelerin kötü durumda olduğunu belirterek giderek artan otoriterleşme, yargının siyasal iktidara bağımlı hale getirilmesi, hak ve özgürlüklerin askıya alınması ve "Kürt sorununun demokratik yollarla çözülememesinin de ekonomiyi olumsuz etkilediğini" savundu

Sermaye odaklı politikaların enflasyonu artırdığı ve hayat pahalılığını tetiklediğini dile getiren Beştaş, asgari ücretin yetersizliği, ekonomideki adaletsizlik, vergi artışları ve yoksulların zenginlere göre daha fazla yük altında olduğunu da söyledi.

Beştaş, iktidarın zenginleri korurken yoksulların durumunu göz ardı ettiğini ve halkın yaşam koşullarının giderek kötüleştiğini ifade ediyor. Beştaş, artan zamlar, yüksek fiyatlar ve ekonomik güçlüklerle mücadele eden yurttaşların yaşam standartlarının düştüğünü aktardı.

Meral Danış Beştaş, iktidarın deprem vergilerini bahane göstererek yapılan zamları meşrulaştırmaya çalıştığını, ancak bu zamların gerçek nedeninin AKP-MHP iktidarı ve yanlış ekonomi politikaları olduğunu vurguladı. Beştaş özellikle deprem vergilerinin toplanıp deprem için kullanılmadığına dikkat çekti ve bu paraların yandaş şirketlere ihale olarak dağıtıldığını iddia etti.

 

CHP'li Özel'in mesajları

Özgür Özel, CHP Grubu adına yaptığı konuşmada Türkiye'deki sorunlara ve hükümetin politikalarına eleştirilerde bulundu. Özel, hükümet yetkililerini, bakanları ve Cumhurbaşkanı'nı eleştirerek, halkın yaşadığı zorlukları vurguladı. Özellikle "5'li çete" ve "sarayın müteahhitleri" gibi ifadelerle iktidarın yandaşlarına ve destekçilerine göndermede bulundu.

Konuşmasında, hükümetin ekonomik politikalarını, işçi haklarındaki sorunları ve tarım sektöründeki zorlukları vurgulayan Özel, elektrik dağıtım şirketlerinde çalışan işçilerin yaşadığı sorunlara, mazot alamayan çiftçilere ve düşük ücret alan kamu çalışanlarına dikkat çekti. Aynı zamanda üniversite mezunu gençlerin işsizlik ve gelecek endişelerini dile getirdi.

Özel, hükümetin ekonomi politikalarının yanı sıra siyasi sistemi ve anayasa değişikliklerini eleştirdi. Özel, seçimler öncesinde yapılan vaatlerin yerine getirilmediğini, vatandaşların güvenini kazanmak için manipülasyonların yapıldığını savundu.

Ayrıca, hükümetin terör tehdidi üzerinden manipülasyon yaptığını, insanların korkutulduğunu ve baskı altına alındığını ifade eden Özel, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini artırarak, demokratik müzakere kültürünü reddettiğini ve parlamentoyu yok saydığını savundu.

Özgür Özel, konuşmasında Türkiye'de yaşanan ekonomik krizi ve siyasi sorunları sert bir dille eleştirerek, hükümetin politikalarını ve yürütme gücünü sorguladı. Özel, halkın çıkarlarının gözetilmediğini ve iktidarın sorunları çözmek yerine kendi çıkarları için kullanıldığını iddia etti.

AK Parti'li Güler'in konuşması

AK Parti Grubu adına söz alan Abdullah Güler, CHP Grubu adına konuşan Özgür Özel'in eleştiri ve suçlamalarına cevap verdi. Güler, milletin tatil konusundaki hassasiyetini anlayışla karşıladığını ve milletvekillerinin de insan olduğunu belirtti. Tatilin insani bir hakkın yanı sıra yasal bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Güler, milletvekillerinin sadece Genel Kurul çalışmalarına katılmadığını, seçim bölgelerinde de aktif olarak çalıştıklarını söyledi. Özellikle deprem yaşayan bölgelerdeki milletvekillerinin her gün halkın yanında olduğunu ifade etti.

Güler, depremin ülkeye büyük maliyeti olduğunu ve felaketin toplam maliyetinin 104 milyar doları aşacağını açıkladı. Deprem sonrası altyapı ve üstyapı çalışmalarının hızlandığını ve istihdamın sağlanması için çaba gösterildiğini belirten Güler, geçmişte çıkarılan torba yasalarla AFAD ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yeni düzenlemelerle deprem sonrası iyileştirme çalışmalarına destek verdiğini dile getirdi.

Güler, milletin hizmetinde olduklarını ve tatilin kendileri için en son düşünecekleri şey olduğunu vurgulayarak CHP'nin eleştirilerine cevap verdi.

Yirmi yıllık AK Parti iktidarında birçok kazanım elde ettiklerini söyleyen Güler, 2024-2028 dönemindeki hedefleri arasında yıllık ortalama yüzde 5,5 büyümeyi, 2028 yılında millî gelir büyüklüğünü 1,5 trilyon dolara ulaştırmayı, kişi başı gelir düzeyini 16 bin dolara çıkarmayı, toplam istihdamı 2022 yılına göre 6 milyon artışla 38 milyona yükseltmeyi, işsizlik oranını yüzde 7'nin altına indirmeyi, ihracatı 2022 yılındaki 254,2 milyar dolardan en az 400 milyar dolara yükseltmeyi, turist sayısını 90 milyona ve toplam geliri de 100 milyar dolara çıkartmayı hedeflediklerini açıkladı.

Güler, ekonomik hedeflere ulaşmak için finansal sektör politikalarında güçlü bir eş güdüm sağlayarak mali disiplini korumayı ve güçlendirmeyi sürdüreceklerini vurguladı.

Vergi politikalarının ekonomik hedeflerin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinde önemli bir araç olduğunu aktaran Güler, Son dönemde yaşanan 104 milyar dolarlık deprem felaketi nedeniyle maliyetlerin azaltılması ve bütçe disiplininin yeniden tesis edilmesi amacıyla vergi düzenlemelerinin yapıldığına dikkat çekti. Bu düzenlemelerin enflasyonla mücadelede para politikası ile maliye politikasının eş güdümünü güçlendirmeye de katkı sağlayacağını ifade etti.

Güler, Türkiye'nin vergi yükünün OECD ülkeleri içinde en düşüklerden biri olduğunu belirterek vergi yükünün ve kompozisyonunun mali disiplinden ödün vermeden milletin menfaati ve ekonomik hedefler doğrultusunda belirleneceğini vurguladı.

AK Parti'nin Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda istihdamı artırmayı, adaletli bir şekilde büyümenin nimetlerini dağıtmayı, yatırım ortamını iyileştirmeyi ve yapısal reformları gerçekleştirmeyi sürdüreceğini belirten Güler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkelerini hedefleriyle buluşturma mücadelesini kararlılıkla devam ettireceklerini söyledi.

Bakmadan Geçme